Aşk üretilebilir ve öldürebilirsin. Bu makaleden, ilişkiye zarar vermemek için nasıl davranmamanız gerektiği netleşecektir.
ilişkilerde güven olmaz
Bir çiftte güven yoksa, ortaklardan biri ve belki de her ikisi de sadece kendi hayatlarını değil, diğer yarısının hayatını da kontrol etmeye çalışıyor. Kural olarak, böyle bir durumda kişi, diğer kişinin zamanını nerede geçirdiğini, kiminle konuştuğunu, kiminle yazıştığını, konuşmalarının ne hakkında olduğunu vb. çeşitli şekillerde bulmaya çalışır.
Zevk veren, emek veren, nakış işleyen, kitap okutan aktiviteler yapmaya değer olabilir. Partnerinizle çok zaman geçirebilirsiniz, ona gereken ilgiyi gösterin.
Kıskançlık hissi sadece fantezilere dayanıyorsa, o zaman bu duyguyu bırakmanız ve buna önem vermemeniz gerekir. Ancak ortağa sadakatsizliği doğrulayan gerçekler varsa, o zaman bu durumda ilişkiyi bırakmak daha iyidir.
Gündelik Yaşam
Gündelik hayatın aşkı öldürdüğü ifadesini sık sık duyabilirsiniz. Günlük hayat bir rutindir, günden güne aynı şeydir. Belki bir ortak kanepe patatesidir, diğeri değildir. Bu durumda, birlikte olmakla ilgilenmiyorlar. Aynı durum yakın ilişkiler için de geçerli olabilir.
Günlük kavgalar
Ortaklardan biri her gün sürekli olarak diğerine sitem ederse, bir skandala yol açmaya çalışırsa, büyük olasılıkla bu, aşkı öldüren tutumdur. Bu durumda, bir kişi sözleri ve eylemleri için özür dileyebilir, ancak ertesi gün her şey yeniden başlayacak.
sıkıcı ilişki
Böyle bir ilişki, ortakların birlikte vakit geçirmek istememesinden kaynaklanmaktadır. Tek başlarına kendilerine bakabilirler, arkadaşlarıyla sohbet edebilirler, bir sosyal ağda yazışabilirler ama birbirleriyle vakit geçiremezler.
Tutarsızlık
Bir ortak gelişme için çabalar, diğeri yapmaz. Bu aynı zamanda bir sorun olarak kabul edilir, çünkü kural olarak, ilerleme çabası bu durumdan memnun değildir.
Çok gururlu bir insanla yaşamak
Burada her şey açık, ikisi de skandal ve sadece biri her zaman özür diliyor.