Aşk, yüzlerce sanat eserinde söylenen harika bir duygudur. Aşk sadece bireylerin ve ailelerin değil, tarihin bize gösterdiği gibi, tüm ulusların ve devletlerin hayatlarını değiştirmeye muktedirdir. Ne yazık ki, günümüzde insanlar güçlü duygulardan giderek daha fazla korkuyorlar ve aşık olurlarsa bunu itiraf etmekten korkuyorlar.
Derin korkular
Erken ergenlikten itibaren genç erkekler ve kadınlar karşı cinse ilgi duymaya başlarlar. Bu ilk aşıklar, genellikle aşk cephesindeki sonraki davranışlarımızı şekillendirir.
Buna göre, genç yaşta ilişkilerde meydana gelen her başarısızlık, gelecekteki davranışlarımız üzerinde bir iz bırakır. Gençler, deneyimsizlikleri ve saflıkları nedeniyle, aynı tırmıkla birden fazla kez basabilirler, bu da bir tür refleks geliştirir: "aşk = başarısızlık", gelecekte uzmanların yardımı olmadan kurtulması oldukça zor olabilir.
Ayrıca gençler, kızlardan farklı olarak sosyal baskı da yaşıyorlar. "Gerçek bir erkek" hakkındaki geleneksel fikirlere göre, bir erkeğin duygularını ifade etme ahlaki hakkı yoktur, bu da komplekslerin oluşumuna yol açar ve genç erkekleri zayıf cinsiyetle ilişkilerde sert ve kuru yapar. Buna karşılık, kızlara erken yaşlardan itibaren ilk adımın değersiz davranış olduğu ve seçilenden eylem beklemeleri gerektiği öğretilir.
Bu tutumlar nedeniyle ilişkilerde birçok sorun yaşayabiliriz. Bir tür kısır döngü ortaya çıkıyor: adam zayıf görünmekten korktuğu için duygularını göstermiyor ve genç bayan, kabarık görünmekten korktuğu için sempatisini kabul etmiyor.
Buna dayanarak, sadece bir sonuç çıkarılabilir: Bu arka plana karşı gelişen geleneksel tutum ve komplekslerle savaşmak gerekir.
Değerli kelimeleri söyle
Aşkınızı ne zaman itiraf edeceğinize sadece siz karar verebilirsiniz ve kimsenin bu sözlerde ısrar etmeye hakkı yoktur. Diğer yarınız size aşkını her gün itiraf ediyorsa, ancak karşılığında aynı hissetmiyorsanız, daha tarafsız olmak daha iyidir: "Senden hoşlanıyorum" veya "Birlikte olduğumuza sevindim." Sonuçta, bir yalan, özellikle aşk gibi bir duygu hakkında bir yalan, sadece ilişkileri değil, kişiliği de yok eder.
Ama aşık olduğunuzda ve ilk adımı atmaya hazır olduğunuzda, ancak korktuğunuzda, eşinizin duygularından emin olmadığınızda veya ilk adımı atmaktan utandığınızda ne yapmalısınız?
Tabii ki, en kolay yol bir sosyal ağda veya SMS'de mesaj yazmaktır, bu yöntem bir ret olursa yüzünüzü kurtarmanıza veya hatta bir yanlış anlaşılmayı şakaya indirmenize yardımcı olacaktır.
Romantik bir sürpriz, iyi hazırlanmışsa, sadece mesajınızı muhatabına iletmekle kalmayacak, aynı zamanda sevdiklerinizi kendinize sevdirmeye de yardımcı olacaktır. Örneğin, bir buket çiçek veya bir hediye ve güzel tasarlanmış bir tanıma mektubu olan bir kurye olabilir.
Ama şüphesiz, sevgiliye o çok sevilen üç kelimeyi anlatmanın en iyi yolu, korkularınızı yenerek, birbirimizin gözlerinin içine gülümseyerek bakarak, "Seni seviyorum" demek.
Aşkınızı itiraf etmekten korkmayın, karşılıklı olacaktır!