Bir çocuğun doğumu ebeveynler için sadece büyük bir sevinç değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk ve sıkıntıdır. Sonuçta, sağlıklı, normal gelişmiş bir bebek bile ilk başta tamamen çaresiz ve savunmasızdır, sürekli olarak bakılması gerekir. Ayrıca hayatının ilk döneminde yetişkinlerle iletişim kurmanın tek yolu ağlamaktır. Ve ebeveynlerin bebeğin neden ağladığını anlaması genellikle zordur: açlıktan, ıslandığı için soğuk veya sıcaktır. Belki bir şeyden korkmuştur.
Talimatlar
Aşama 1
Bir bebekte artan korku kendini çeşitli şekillerde gösterebilir. Örneğin gece korkuları, bazen kabuslara varıyor. İşaretleri: çocuk aniden yüksek bir çığlıkla uyanır, etrafa korkarak bakar, onu hemen sakinleştirmek, hatta almak bile mümkün değildir. Onu beşiğine geri koymak için herhangi bir girişimde bulunur, özellikle odadan ayrılır, onu odada yalnız bırakır, bebek yeni ağlamalarla tanışır, çığlıklar atar. Ebeveynler gece korkularını durdurmak için önlemler almazsa ("hiçbir şey, çığlık at, ağla - buna alış" gibi), çocuk sürekli uyku bozukluğu, iştahsızlık, halsizlik hissi, sürekli yorgunluk yaşayabilir. En şiddetli vakalarda, sinir krizine yol açabilir.
Adım 2
Çoğu zaman, çocuğun korkusu yalnızlık korkusunda ifade edilir. Birçok ebeveyn bu duruma aşinadır: Bebek, gündüz ve kısa bir süre için bile yalnız bırakılır bırakılmaz umutsuz bir kükreme çıkarır. Konu çok gerçek bir histeriye geliyor. Böyle bir korkunun nedenleri farklıdır: bebeğin fizyolojik ve zihinsel gelişiminin özellikleri, yetiştirme hataları (ellere çok alışkınlardı), vb.
Aşama 3
Çocuk genellikle yüksek seslerden korkar. Sırf neden-sonuç ilişkisini henüz bağlayamadığından ve çalışan bir elektrikli süpürgenin veya kıyma makinesinin sesinin herhangi bir tehdidi, tehlikeyi gizlemediğini anlamadığı için. Çocuk tek bir şeyi anlıyor: Bir şey korkunç bir şekilde kükredi. Bir tür korkunç canavar olmalı. Böyle bir korkuyu tanımlamak çok basittir: Çocuk, evde veya sokakta duyulan her yüksek sesle, keskin bir şekilde titriyor, ağlamaya başlıyor.
4. Adım
Çocuklar da genellikle köpeklerden korkarlar. Ne yazık ki, ne küçük erkek kardeşlerin sahipleri ne de ebeveynler çoğu zaman kendilerini bebeğin yerine koymaya çalışmıyorlar. Dahası, bazen ebeveynler bebeği köpeğe getirir: "O iyi, kibar, ısırmayacak!" Ve bir çocuk bunu nasıl bilebilir, yüzünde aniden sivri uçlu bir ağız belirdi? Sonuçta, dekoratif bir köpek bile küçük bir çocuğa büyük görünecek. Böyle bir korku da kolayca belirlenir: bebek titriyor, bir köpek havlaması duyduğunda ağlıyor. Ve bir köpeği görünce histerik bile olabilir.