Erkek ya da kadın, evli ya da değil, gerçekten önemli değil. Herkes aynı şekilde anlamak ister. İnsan bencilliği nedeniyle, çoğu bir ortak hakkında düşünmez. İlişkinizi başlangıçta doğru bir şekilde kurmaya çalışın. Hiç kimse sizin isteğiniz dışında veya katılımınız olmadan sizi anlamaya çalışmayacaktır. Anlıyorsunuz - anlaşıldınız. Her şey yeterince mantıklı.
Anlaşılmak için kendinizi göstermeniz gerektiği ortaya çıktı:
- sabır;
- açıklık;
- duyarlılık.
1. Hadi konuşalım. İlişkileri en baştan öyle bir şekilde kurun ki içlerinde en önemli şey konuşmalar olsun. Kavgalardan, sitemlerden, hesaplaşmalardan, skandallardan, suçlamalardan kaçının. Aksi takdirde, yalnızca birbirinize karşı dönebilirsiniz. Hepsini konuşma ile değiştirin. Evet biraz sıkıcı olabilir ama sinirlerinizi ve ilişkilerinizi kurtaracak. Bir konuşmada, her iki taraf da birbirini konuşma ve anlama fırsatına sahiptir.
2. Sakın saklama. Duygularınızı eşinize anlatmaktan çekinmeyin, saklamayın. Gizlenen her şey, en uygunsuz anda büyük bir yığın haline gelir. Partnerinize duygularınızı özgürce ifade edebiliyorsanız, bu zaten yanlış anlaşılmaktan korkmadığınız ve bu kişiye güvendiğiniz anlamına gelir.
3. Şimdi sıra onda. Yanıt olarak partnerinizi dinleyin.
- Partnerinizin eksikliklerinizle ilgili monologunu yalan olarak kesmeyin. Kendisi hakkında kötü şeyler duyduysa, lütfen aynısını yapın.
- Formun tüm klişelerini atın: siz bir paçavrasınız, erkek değil; sen ne anladın kadın, vb. İç dünyanın bir kişinin cinsiyetine bağlı olmadığını anlayın. Bir erkek de savunmasız olabilir.
- Partnerinizin problemlerinden şüphe etmeyin. Sizden onu dinlemenizi istediğine göre, bunu umursar.
- Partnerinizin sorunlarını sizinkine kıyasla küçümsemeyin. "Sorunların neler, işte benim sorunlarım, beni dinlesen iyi olur!"
- Birbirinizin sözünü kesmeyin veya aşağılamayın. Konuşmanız, çekişme ve hakarete dayalı bir tartışma değildir.
Not!
- Bazen yanlış anlaşılmanın nedeni, duygularınızı paylaşmayan bir kişidir. Zaman zaman ilişkinizi objektif olarak değerlendirmeyi unutmayın.
- Erkeklerin her şeyi kendi içlerinde deneyimleme olasılığı daha yüksektir, bu nedenle daha sık bir kızın ilk adımı atması gerekir. Bu, anlaşılması gereken ilk adımdır!