Çocuklar her zaman birbirleriyle barışçıl ve sakin bir şekilde oynamazlar. Genellikle kendi aralarında tartışırlar, "isimleri çağırır" ve bir kavga patlak verebilir. Ancak bunlar, doğal çocuk saldırganlığı gibi bir olgunun belirtileridir. Bir çocuğun ölçülemeyecek kadar agresif olması, yaşıtlarından hiçbiriyle anlaşamaması ve neredeyse her gün kavgalar olması farklı bir meseledir. O zaman saldırganlığın kaynaklarının nerede olduğunu bulmanız gerekir.
Çocukların saldırganlığı, öfke, öfke, öfke duygularının bir tezahürüdür. Çocuk saldırganlığı ile başa çıkmak için, bu duyguların çocuğun ruhunda neden ortaya çıktığını anlamanız gerekir. Çoğu zaman, kökler yetişkinlerin davranışlarında gizlidir. Bunlar: • Ana-babanın çocuğa karşı ilgisizliği veya davranışlarının sürekli olumsuz değerlendirilmesi, • Çocuğun suçlarından dolayı aile içinde sürekli olarak uygulanan şiddetli cezalandırma ve hem fiziksel hem de psikolojik cezalandırma aynı sonuçlara yol açabilir; insanlar ve hayvanlar. Çocukluk saldırganlığına karşı mücadelede, dış işaretlerini tanımayı öğrenin. Kızgın yürümeye başlayan çocuk yumruklarını sıkıyor, yüzü sert bir ifadeye bürünüyor, tüm vücudu geriliyor. Çocuğunuzda bu işaretleri görüyorsanız, onun olumsuz duygularını barışçıl bir yola sokmaya çalışın. Örneğin, suçluya yönelik tüm şikayetleri boş bir odada haykırmayı teklif edin; bir parça döşemeli mobilyayı veya yastığı dövmesine izin verin; söylemek istediği tüm rahatsız edici kelimeleri bir kağıda yaz ve sonra bu kağıdı yırt. Küçük bir çocuktan öfkesini kağıt üzerinde kalması için çizmesi istenebilir. Saldırganlığa eğilimli çocuklar için, daha fazla fiziksel aktivite gerektiren koşullar yaratmanız gerekir: bir spor bölümüne kaydolun veya evde bir spor köşesi oluşturun. Fiziksel aktivite adrenalin salınımına katkıda bulunur, ancak bu sürüm kimseye zarar vermez. Çocukla rol yapma oyunları düzenleyin: çocuklar hevesle "savaş" oynarlar, güçlerini ve cesaretlerini hayali bir düşmana (bu durumda siz) kanıtlayın. Zaman zaman, rolleri değiştirmeniz gerekir, böylece çocuk bir kurban rolündeyken, saldırganlığın tezahürlerinin ne kadar tatsız olduğunu takdir etme fırsatına sahip olur. Ana şey, bebeğinizin yaşamına kayıtsız kalmamaktır, çünkü çoğu zaman çocukların saldırganlığı, kendinize dikkat çekmenin bir yoludur. Çocuk hikayelerine ilgi gösterin, en ufak bir suç için çocuğunuzu azarlamak ve cezalandırmak için acele etmeyin. Tersine: herhangi bir alanda küçük de olsa herhangi bir başarıyı övün. Şiddetli cezalar hiç kimse için iyi olmamıştır; çocuk saldırganlaşmazsa, ruhuna korku yerleşir. Ve bir kişiliğin uyumlu gelişimi için ebeveynlerin anlayışı, sempatisi ve yardım etme isteği çok önemlidir. Saldırganlıkla mücadelenin ana yöntemi kişisel örnektir. Ailede sert, otoriter ilişkiler hüküm sürüyorsa, çocuk saldırganlığının üstesinden gelmek neredeyse imkansızdır.