Aşık olmak ve aşık olmak - bu iki durum çok farklıdır, ancak sorun şu ki, bazen hangi duyguların size veya seçtiğiniz birine sahip olduğunu anlamak çok zordur. Hala kendinizle başa çıkabiliyorsanız, o zaman başka biriyle sezgiye güvenmeniz veya duygularını bazı işaretlerle belirlemeye çalışmanız gerekir.
Talimatlar
Aşama 1
Aşkı aşık olmaktan ayırmaya çalışmadan önce, bu iki duyguyu da tanımlamak iyi bir fikirdir. Aşık olmak, yakınlarda başka bir kişinin varlığından kaynaklanan öforiye dayalı bir duygudur. Her zaman aşktan önce gelir. İnsanlar önce tutkuyla, tutkuyla aşık olurlar ve sonra birbirlerine karşı derin duygular beslemeye başlarlar. Aşk genellikle zamanla gelir. Aşık olmak gibi tutku ve coşkuya değil, bilgiye dayanır. Sevdiğinizi iyi tanımış, onunla hem hoş hem de üzücü olaylar paylaşmışsınızdır, zamanla duygularınız daha da güçlenir. Buna aşk denir. Birkaç günlük tanıdıktan sonra partnerinizden size derin bir sevgi duymasını talep edemezsiniz, ancak yakında ortaya çıkıp çıkmayacağı büyük ölçüde size bağlıdır.
Adım 2
Aşık olmak bir ateştir, insanları tutuşturan bir kıvılcımdır. Aşık olan, çoğu zaman birbirine benzemeyen, kendi alışkanlıkları, hayata bakış açısı ve karmaşık karakter özellikleri ile ayrılan insanlar birlikte olmaya başlayabilirler. Birbirlerine ideal nitelikler kazandırıyorlar, herkese eşin sadece bir rüya olduğu anlaşılıyor. Bu, kalıcı bir ilişkinin temelini oluşturur. Araştırmaya göre, ortaklar birbirleri hakkında ne kadar uzun süre yanılsamalar yaşarlarsa, aralarındaki bağ o kadar güçlü olur. İnsanların daha sonra ortaya çıkan nahoş karakter özellikleriyle uzlaşmalarını sağlayan şey, birbirlerine bahşettikleri çekiciliktir.
Aşama 3
Erkeğinizin ruhunda ne tür duyguların hüküm sürdüğü konusunda oldukça açık işaretler var. Örneğin, bu kıskançlıktır. Sizi, güçlü ve tutkulu bir şekilde kıskanıyorsa (patolojik kendinden şüphe etmekten bahsetmiyorsak), bu, aşık olmanın aşka üstün geldiğini gösterir. Aşk güven demektir. Bu duygu insanı sakinleştirir, aşık olmak ise onu harekete geçirir.
4. Adım
Bir erkek, kendisine güveniyorsanız, diğer kadınlarla ilgilenmediğini fark ederek sizi sever. Sinirbilimciler, bir çift yeterince uzun süre birlikte olduğunda, nörotransmiterler dopamin ve oksitosinin (insan davranışındaki bazı psikolojik anlardan sorumlu hormonlar) etkisi altında beynin ön loblarında bazı değişiklikler meydana geldiğini bulmuşlardır. Bu insanlar artık karşı cinsin diğer üyeleriyle ilgilenmiyorlar. Yıllar geçtikçe aralarındaki bağ o kadar güçlenir ki ihaneti ya da diğer yarısından ayrılmayı bile düşünemezler. Aşkın bir insanı ele geçirdiğinin en iyi kanıtı budur.