Çocuk yetiştirmek kolay değil. Bazen bir oğlunun veya kızının bir şeyi nasıl yanlış yaptığını görerek sinirlenmekten kaçınmak zordur. Bununla birlikte, savunmasız bir çocuğa yakıcı ifadeler atmaya da değmez. Psikologlar, çocuklarda ahlaki travmaya neden olabilecek 10 ifadeyi tanımlar.
1. "Nasıl olduğunu bilmiyorsun!" (yapamazsınız, anlamıyorsunuz vb.). Çocuğunuzu önceden başarısızlığa programlamayın. Herhangi bir çabayı takdir edin. İşe yaramadığını görürseniz sakince söyleyin: “Sana yolumu gösterebilir miyim… (ayakkabı bağcıklarını bağla, masayı sil vb.)?”.
2. "Kim hakkında bu kadar yavaşsın?!" Daha sonra bir aşağılık kompleksi geliştirmemek için çocuğun karakterini ve fiziksel özelliklerini sert bir şekilde değerlendirmekten kaçının.
3. "Hadi, ağlamayı kes!" Gözyaşlarını yasaklayarak, çocuğu nevroz ve histeriye yol açabilecek olumsuz duygular biriktirmeye kışkırtırsınız. İfadenin küçümseyici tonu, çocuğun sorununa karşı ilgisizliğinizi gösterir. Çocuğun gözyaşlarının nedenini sakince bulmak ve yardım etmeye çalışmak daha iyidir.
4. "Git işe yarar bir şeyler yap." Çocuğu bu ifadeyle savuşturarak, daha önceki tüm eylemlerinin anlamsız olduğunu ve özellikle önemli olmadığını düşünmesini sağlarsınız. Çocuğunuza "iyi" alışkanlıklar aşılamak istiyorsanız, birlikte daha sık zaman geçirmeyi öğrenin ve neyin iyi neyin kötü olduğunu kendi örneğinizle gösterin.
5. "Bu şekilde davranırsan seni o amcaya (teyzeye, yetimhaneye vb.) veririm." Çocuklar her şeyden çok terk edilmekten korkarlar. Çocuğunuza kendi korkularıyla şantaj yapmayın. Belirli bir durumda davranış kurallarını ayrıntılı olarak açıklayın.
6. "Benden daha mı zekisin?!" (“Saçma sapan konuşma!” Vb.). Çoğu zaman, çocuğun bir şey hakkında tartışma girişimleri ebeveyn öfkesiyle sonuçlanır: "Nasıl yani, yumurtalar yine de tavuğa öğretecek!" Diktatörlüğünüzü dayatarak, çocuğu gelecekte bağımsız kararlar alma yeteneğinden mahrum ediyorsunuz. Çocukların fikirlerini dinlemeyi ve kabul etmeyi öğrenin.
7. "Sen sadece bir problemsin!" ("Senin yüzünden …", "Senin için değilse …" vb.). Bu, bir çocuğun doğduğuna yüksek sesle pişman olmakla aynı şeydir. Çocuklarla her zaman zordur, ancak umutsuz durumlar yoktur. Yetiştirirken kendi güçsüzlüğünüzü kırılgan çocukların omuzlarına yüklemeyin.
8. "İşte Vanya (Lena) o zaman …". Bir çocuğu sürekli olarak başkalarının başarılarına sokarak, kendi başarılarını küçük düşürürsünüz. Oğlunuz veya kızınız neden başka biri gibi olsun? Bir kişilik geliştirin, bir taklitçi değil. Ayrıca ters bir ifade var: “Sen en iyisisin!”, Bu da çocuğu yeteneklerini yeterince değerlendirme fırsatından mahrum eder.
9. "Beni mezara götüreceksin!" Bu cümle ile çocuğunuzda size bu kadar acı çektirdiği için sürekli bir suçluluk duygusu besleyeceksiniz. Bir annenin sevgisi seçici olmamalı: bugün seviyorum, yarın değil. Herhangi bir çocuğu sevin, en sevdiğiniz vazoyu kırmış veya matematikten tekrar 2 almış olsa bile.
10. "Anormal babana (annene) söyle …". Kavgalarda veya boşanmalarda, ebeveynler bazen çocuklarını şantaj aracı veya mücadelede bir müttefik olarak kullanırlar. Bu nedenle ifadeler: "Kimi daha çok seviyorsun?", "Peki, babana git!" vb. Çocukların her iki ebeveyne de ihtiyaç duyduğunu ve aile içi çekişmelerinizin çocuğa hiçbir şekilde yansımaması gerektiğini unutmayın.