Çatışmalar her türlü iletişimde ortaya çıkar. Hayata dair çıkarların, alışkanlıkların ve bakış açılarının tamamen çakışması durumunda bile, çelişkiler ve anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Çatışmanın doğrudan nedenleri çok farklı olabilir, ancak en yaygın nedenler, kişilerarası ve gruplar arası çatışmaların derinliklerinde gizlenmiş olarak tanımlanabilir.
Talimatlar
Aşama 1
Bir aile, bir üretim kolektifi veya bir sosyal sınıf olsun, herhangi bir sosyal sistemin kaynaklara ihtiyacı vardır. En büyük insan topluluklarında bile kaynaklar her zaman sınırlıdır. Günlük sorunları çözerken, her zaman finans, malzeme, kuvvet ve araçların dağılımı sorununu çözmeniz gerekir. Faaliyete dahil olan tarafların her biri, çatışmaların en yaygın nedenlerinden biri olan, mümkün olduğunca çok kaynak elde etmeye çalışır.
Adım 2
Çatışmaların bir başka nedeni, sosyal sistemin örgütsel yapısının özelliklerinde yatmaktadır. Bu, görevlerin yerine getirilmesinde güçlü bir ilişkinin ve karşılıklı bağımlılığın olduğu gruplar için geçerlidir. Grup üyelerinden biri, sosyal veya üretim işlevlerinin yerine getirilmesinde tamamen diğerine bağımlıysa, çatışma zemini ortaya çıkar.
Aşama 3
Hedeflerdeki farklılıklar da sıklıkla çatışmalara yol açar. Farklı sosyal etkileşim türlerinde, katılımcıları genellikle birbirini dışlayan hedefler peşinde koşar. Aynı zamanda, tarafların her biri, genellikle diğer tarafın amaç ve çıkarlarının zararına olacak şekilde, avantajlar elde etmeye çalışır. Bu çelişki ya makul bir uzlaşma bularak ya da daha yüksek sosyal statüye sahip bir kişinin müdahalesiyle çözülebilir.
4. Adım
Katılımcıların iletişim veya diğer etkileşimlerdeki değer yönelimleri de örtüşmeyebilir. İnsanlar genellikle yaşam deneyimi, yetiştirilme özellikleri ve geldikleri sosyal çevre tarafından belirlenen hayata farklı bakış açılarına sahiptir. Çatışmanın nedenleri, dünya görüşünün özelliklerinde, özellikle din, siyaset, çocuk yetiştirme vb. Özellikle, bu tür bir çatışma, eşler arasındaki ilişkinin özelliğidir.
Adım 5
İletişim sistemlerindeki başarısızlık da çatışmanın yaygın nedenlerinden biridir. Yanlış yorumlanmış bir mesaj, bir emir veya talebin çarpıtılmış anlamı, terminolojinin anlaşılmasındaki farklılıklar, ihmaller, tahminler ve spekülasyonlar, iletişime müdahalenin nasıl bir çatışmanın ortaya çıkmasına yol açabileceğinin sadece birkaç örneğidir. Kural olarak, “gürültü” ortadan kaldırıldığında ve mesajın gerçek anlamı geri yüklendiğinde, çatışmanın nedeni de ortadan kalkar.