Çocukların korkuları, bebeklerin hayatlarını bir aşağı bir yukarı sarar. Ancak yaşla birlikte birçok korku iz bırakmadan geçer ve temelsiz temelleri vardır. Yaşamın ilk yıllarında bir çocuk yüksek seslerden, sert ağlamalardan ve büyük hayvanlardan korkar. Bu davranış doğaldır, çünkü bebek çevresinde olup bitenleri inceler. Kimin düşmanı ve kimin dostu olduğunu bulması gerekiyor.
Bazen korkular anneden çocuğa geçer. Çocuğun annenin heyecanını hissettiğini fark etmeyen anne, gök gürültüsü, şimşek ya da diğer etkenler karşısında aşırı duygusal davranır.
En yaygın olanı karanlık, yalnızlık, kapalı alan korkularıdır. Bu nedenle korku, vücudun koruyucu bir işlevi olduğu için kaçınılmazdır. Onlarla savaşmazsanız, sağlığını etkilemeyecek günlük rutinin ihlallerine yol açabilirler.
Ayrıca, önde gelen çocukluk korkusu, bebeğin gördüğü olumsuz deneyimlerdir ve bunlar bilince sıkı sıkıya bağlıdır. Bir ebeveyn kavgası veya bir araba kazası olabilir. Ancak bir çocuğun her zaman en büyük korkusu annesinden ayrılma korkusudur. Ayrılma kaçınılmazsa, çocuğu bir süre bırakın. Anneden uzun süre ayrı kalmak çocukta depresyona ve sinir bozukluklarına neden olabilir. İlk başta yemek yemeyi bırakabilir, uykusu bozulabilir ve çocuğun gelişiminde sapmalar olabilir. Örneğin, bir anne işe gittiğinde bu tür durumlar ortaya çıkabilir.
Bu durumda nasıl davranılır? Bir çocuğu asla korkunun üstesinden gelmeye zorlamayın, tepkiler tahmin edilemez olabilir. Zaman geçecek ve çocuk yaşanan korkulara gülecek. Tabii ki, çocuğa travma yaşattığınız için gülmemelisiniz. Senden kapanacak.
Destek zaten çok önemli. Bebeğinizin desteğinizi hissetmesine izin verin. Ancak, davanız gecikirse ve çocuğun durumu ağırlaşırsa, size tavsiyede bulunacak bir uzmana başvurduğunuzdan emin olun.
Daha büyük çocuklar için aşağıdaki yöntem önerilebilir. Çocuğun önüne boyaları ve temiz bir Whatman kağıdı koyun. Çocuğunuzdan korkularını çizmesini isteyin. Size nasıl hayal ettiğini anlatmasına izin verin. Sanat terapisi, çeşitli teknolojilerin başında gelmektedir.
Çocuk böyle bir deneyi memnuniyetle kabul edecektir. Resmin rengine göre, ana hatların ne kadar korkunç olduğu yargılanabilir. Daha açık renkler, korkunun kalıcı olmadığını ve çocuğun yakında onunla başa çıkacağını gösterir. Siyah ve mavi tonlarının çizimleri ile tetikte olmanız gerekir. Kaygı ile, yürümeye başlayan çocuğun çalışması gerekecek.