Ebeveynler, bebeklerinin akıcı Çince, Almanca veya İngilizce konuşmasını ister. Ancak çocuğunuzun öğrenmeye ilgisini çekebilecek püf noktaları var.
Okul öncesi çağındaki çocukların yabancı dil öğrenmesi çok daha kolaydır. Aynı anda birkaç ana dili olmayan dilde ustalaşabilirler. Çocukların her şeyi sünger gibi emdiğini söylemelerine şaşmamalı. Özellikle ebeveynlerden biri yabancıysa ve genellikle ana dillerini konuşuyorsa. Genetik düzeyde, her birimiz sesleri duyma ve yeniden üretme, nesneler ve isimler arasındaki bağlantıyı anlama yeteneğine sahibiz. Ancak yetişkinlerden farklı olarak çocuklar nedensel ilişkiler aramazlar, onları analiz etmeye çalışmazlar. Sadece bir yabancı dili, hata yapmaktan korkmadan, sezgisel olarak öğrenirler. Bu faydalardan yararlanmak için bebeğin öğrenmeye istekli olması gerekir. Bu nasıl başarılabilir?
1. İlgi uyandırın ve sürece dahil olun
Çocuklar çizgi filmlere ve TV şovlarına çok düşkündür. Altyazılı yabancı dilde izleyin. Bu, yeni kelimeler öğrenmeyi ve telaffuzda ustalaşmayı kolaylaştırır. Çocuklar gördükleri ve duydukları her şeyi mükemmel bir şekilde hatırlarlar. Şarkı söylemek, vokal aparatını iyi geliştirir. Çocuğunuz için hedef dilde daha sık şarkılar çalın, eşlik edin. Ve genci repertuarı kendisi seçmeye davet edin. İnternette kelime dağarcığını geliştirebilecek ve dil bilgisini daha kolay anlayabilecek çeşitli zorluk seviyelerinde birçok uygulama, program ve oyun bulunmaktadır.
2. Bir örnek göster
Birlikte öğrenmek daha eğlenceli. Bu dili biliyorsanız, çocuğunuzla her gün konuşun. Yeterli bilginiz yoksa, basit ifadeleri, sık kullandığınız nesnelerin adlarını, tekerlemeleri ve kısa tekerlemeleri öğrenin. Onları yavaş yavaş günlük konuşmanın içine sokun. Birlikte film izleyin, kitap okuyun. Ana şey, bu derslerin zor ve tatsız bir görev haline gelmemesidir. Dersleri oynayın. Çocuk, ebeveynlerinin de bununla ilgilendiğini ve bu konuda tutkulu olduklarını görmelidir.
3. Destekliyoruz ve yardım ediyoruz
Çocuğun dili öğrenme arzusu yoksa ısrar etmeyin. Bu olumsuz bir tepkiye neden olacaktır. Zaman vermek ve ustaca büyülemeye çalışmak daha iyi.
Çocuğunuz derse gitmeyi reddediyorsa, nedenini öğrenin. Belki grupta rahat değildir, programa ayak uyduramaz veya öğretmeni sevmiyordur. Temeli okuldan önce atılmışsa, yabancı bir dile hakim olma süreci her zaman daha kolaydır. Ama yine de zorluklar olacak. Senin görevin küfür etmek, cezalandırmak ve talep etmek değil, yardım etmektir. Çocuğunuzu bir dil kursuna kaydettirin, yaklaşımı olan iyi bir öğretmen bulun, yabancılarla iletişim kurabileceğiniz yerleri (festivaller, toplantılar, fuarlar) ziyaret edin, yurt dışı gezisi düzenleyin. Ve sonra yabancı dil sadece okul müfredatının konularından biri değil, aynı zamanda sıradan ama çok ilginç yaşamın bir parçası olacak.