Çocuk yetiştirme sorunları her zaman ebeveynleri ve öğretmenleri endişelendirmiştir. Bugün okul hakkında şikayette bulunan ve okulun çocuk yetiştirmeyi bıraktığını söyleyen velilere rastlamak çok yaygın. Ve burada doğal olarak soru ortaya çıkıyor: sonuçta kim yetiştiriyor - bir aile mi yoksa bir okul mu?
Aile, genç neslin yetişmesinde en önemli kurumdur. Sonuçta, çocuğun ailede alacağı yetiştirme, çocuğa tüm hayatı boyunca eşlik edecektir. Aile, çocuğun kişiliğinin gelişmesinde en önemli faktördür. Çocuğun büyüdüğü ve zihinsel yeteneklerini doğrudan etkileyen fiziksel ve duygusal gelişimini oluşturan aile. Aile, sosyal ve kişilerarası ilişkilerin, değerlerin temel temellerini oluşturur. Alman hicivci Brand'in "bir çocuk evinde gördüğünü öğrenir" demesine şaşmamalı. Yetiştirme ailede bitmemeli, okulda devam etmelidir, o zaman yetiştirme etkili olacak ve meyve verecektir. Bir çocuk okulda çok zaman geçirir ve eğitim kurumunun onun üzerinde büyük etkisi vardır.
Yetiştirme her zaman eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçası olmuştur, ancak okulun hala biraz farklı işlevleri vardır. Okul, çocuğa öğretmeli, ufkunu genişletmeli, ona belirli bir bilgi birikimi vermeli, gelecekte kendini gerçekleştirebilmesi için öğrencinin yeteneklerini ortaya çıkarmasına yardımcı olmalıdır. Bu tam olarak okulun eğitim işlevidir. Tam teşekküllü bir eğitim süreci için okul ve aile arasındaki iletişim ve işbirliği önemlidir. Çocukların yetiştirilme sorumluluğu sadece aileye aittir, okul ise yardım etmeli, desteklemeli ve doğru yönde yönlendirmelidir. Çocuğun yaşamına aile ve okul katılımı birlikte çalışmalıdır. Çocuk aile içinde sevildiğini bilmeli, çevresinde gelişimi için rahat bir ortam oluşturulmalıdır. Okul, ebeveynlerin psikolojik bilgilerini geliştirmelerine yardımcı olur, onları sürekli olarak eğitim sürecine dahil eder.
Ebeveynler ve öğretmenler, çocuk için koşullar yaratmak için birlikte çalışmalı ve içinde daha fazla gelişmeye yardımcı olacak nitelikler oluşturmalıdır. Başarılı işbirliği ancak aile ve öğretmenler işbirliği yapmaya istekli olduklarında ve bu eylemlere duyulan ihtiyacı anladıklarında mümkündür. Başarılı bir etkileşim için, ebeveynler ve öğretmenlerin çocuk için genel gereksinimleri olmalıdır. Modern eğitim kurumları, aile ile çalışmak için farklı yöntemler kullanabilir.
Veli toplantısı formlardan biridir, ancak modası geçmiş olarak adlandırılabilir. Artık okullar çeşitli seminerler ve konferanslar düzenliyor, gerekirse velilere yardım etmeyi amaçlayan velilerle bireysel istişareler. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme sorumluluğunu öğretmenlere kaydırması yanlıştır. Ebeveynler ve eğitimciler, ebeveynliğin eşitlik ilkesine dayanan zor, karşılıklı bir çalışma olduğunu anlamalıdır.