Bir çocuk okulla ilgili yeni bir aşamaya girdiğinde, kısmen bağımsız bir hayata başlar. Çocuk kendi kendine karar vermeyi, seçim yapmayı, günlük bir rutin oluşturmayı, kendi planına göre yaşamayı öğrenir. Bir öğrencinin nasıl öğreneceği, doğrudan özgüvenine bağlıdır.
Eğitimin etkinliği, öğrencinin özgüveninin yüksek veya düşük olmasına bağlıdır. Önemli olan çocuğun kendini nasıl kabul ettiği ve anladığıdır. Bir öğrenci utangaçsa ve fikrini ifade etmekten korkuyorsa, sınıfta cevap vermekten utanabilir ve böylece öğretmenin gözünde kötü bir üne kavuşabilir.
Düşük benlik saygısı, çocuğun öğrenmeye olan ilgisini kaybetmesine neden olabilir. Ayrıca, bir eğitim kurumuna devam etme isteksizliği olabilir.
Kuşkusuz böyle bir durumda çocuğun yaptığı işin takdir edilmesi ve övülmesi önemlidir. Öğretmen genç bir öğrenci için bir otoritedir. Öğretmen öğrencinin çabalarını takdir ederse, çocuğun kendisi hakkındaki görüşü yükselir, çalışma hafife alınırsa azalır.
Küçük yaştaki öğrenciler için öğretmenin ve velilerin değerlendirmesi önemlidir. Genellikle bir çocuğun benlik saygısının abartıldığı veya azaldığı görülür. Bu durumda, çocuk bilgisini ve davranışını nesnel olarak değerlendiremez, bu soruya bir yetişkine tamamen güvenir.
Temel olarak, öğrencinin benlik saygısı öğretmen tarafından oluşturulur. Ancak sınıfta gelişen ilişkiyi göz ardı etmeyin. Böylece çevre bir bütün olarak çocuğun gelişimini de etkiler.
Ayrıca, çocukta benlik saygısı oluşumu ile ilgili çalışma tamamen öğretmene aittir. Henüz kendini kanıtlayamayan çocukları görmezden gelmemelidir. Öğrenciye böyle bir durumda yardım edilmesi, onu çeşitli problemlerin çözümüne doğru itmesi gerekir.
Okulda bir psikoloğun çalışması çok önemlidir. Bu kişi, sınıftaki durumu bir bütün olarak ve her öğrencinin kişiliğinin gelişimini bireysel olarak izlemelidir.
Bu durumda, psikolog birçok aktif oyun, ortak konuşmalar, ders dışı saatler geçirir, çocukları yeteneklerini ve kendilerini gösterebilmeleri için standart olmayan durumlara sokar.
Sorunlara iyi bir çözüm, tüm sınıfı belirli yerlere veya doğaya doğru yürüyüşe çıkarmaktır. Her çocuğa tamamlaması için bir görev verilir. Ama çocuk için bir şeyler yolunda gitmiyorsa, onu azarlama. Aksine çocuk yardım ve destek beklemektedir. Bir sınıf toplamalı ve onları başarısız olan bir çocuğa yardım etmeye davet etmeliyiz. Ana şey, ona yeterince çaba harcarsanız başarılı olacağı inancını aşılamaktır.
Ayrıca bu tür etkinliklerde çocuklar bir araya gelir, birbirine yakınlaşır, ortak temalar bulur ve iletişim kurmaya başlar. Öğretmenin ekibi toplamak için daha sık çeşitli etkinlikler düzenlemesi gerekir. O zaman öğrencinin özgüveni yeterli hale gelecektir.
Takımdaki bir çocuk aşağılanırsa, kırılırsa, kendini geliştirmesine ve ifade etmesine izin verilmezse, benlik saygısı düşüktür. Ancak çocuk çok fazla övülürse, benlik saygısı yükselir ve bazen önyargılı olur. Bu tür çocuklar kendilerini özel gördükleri için lider olurlar ve öğrencilerin geri kalanı liderlerinin peşinden gittikleri için takipçi olurlar.
Böyle bir duruma izin verilmemelidir. Öğrencinin öz değerlendirmesi yeterli olmalıdır. Yeteneklerini azaltması veya abartması kabul edilemez. Bu olursa, çocuk bir okul psikoloğu ile görüşmeye gönderilmelidir.
Bu durumu başlangıçta, çocuk hala diyaloga girerken düzeltmek gerekir. Durumu daha sonra değiştirmek neredeyse imkansız olacak.