Çocuklar saldırganlar ve kurbanlar olarak ikiye ayrılır. Her durumda, ikisi de kötü. Çocuğa neyin kötü neyin iyi olduğunu açıklamaya değer. Bir çocukla sohbet ederken her zaman bu davranışın nedenini aramalısınız.
Saldırganlar bu duyguyu kontrol edemezler, caiz olanın ötesine geçer ve bundan hem yok ettiği saldırganın kendisi hem de etrafındakiler zarar görür. Genellikle kabadayı ve korkaktırlar. Eğitimcilere, çocuklara ve eline geçen herkese karşı saldırgandırlar. Çocuklar ondan korkmaya başlar ve zorbanın çocuğu yalnız kalır, herkes ondan kaçar. Bu kopukluk bebeği daha da sinirlendirir, söz ve eylemlerde kontrol edilemez hale gelir. Bu davranışın suçlusu, yetişkinlerin dikkatsizliği, isteklerin ihmali, çocukların ihtiyaçlarının cehaletidir. Bu madalyonun sadece bir yüzü. İkinci tip hastadır. Herkes onu rahatsız ediyor, arkadaşı yok, çocuk atlanıyor. Bunun birçok nedeni var - bunlardan biri: çocuk zayıf kabul edilir ve geri veremez. İnsanlar kendilerine benzeyenlerle arkadaştır. Ve geri kalanlar, en azından diğerlerinden biraz farklı olan hor görülüyor.
Cesaretini toplayan, başkalarına rahatsız edici sözler söylemeye başlayan sessiz çocuklar var, kimse onlarla arkadaş olmak istemiyor. Anne ise çocukla konuşabilir ve insanlara saygı ve şefkat göstermenin gerekli olduğunu açıklayabilir. Çocuk, çocuk takımında iletişimden muzdaripse, anne eğitimcilerle konuşmalı, nedeni ne olabilir, bebekten öğrenmeye çalışmalı, belki de bu anaokulunda ona düşmandırlar.
O zaman çözüm başka bir gruba geçmek olacaktır. Bir çocuk zorbalık kurbanı olursa, dövülür, acil önlemler alınması, çatışan saldırgan bebeğin ebeveynleri ile görüşülmesi ve davranışlarının tartışılması gerekir. Hiçbir durumda çocuğunuzu misilleme yapması için kışkırtmamalısınız, ancak zayıf bir çocuğu da kızdırmamalısınız.