Ruh Ve Ruh Neden Farklı Kavramlardır: Fark Nedir?

İçindekiler:

Ruh Ve Ruh Neden Farklı Kavramlardır: Fark Nedir?
Ruh Ve Ruh Neden Farklı Kavramlardır: Fark Nedir?

Video: Ruh Ve Ruh Neden Farklı Kavramlardır: Fark Nedir?

Video: Ruh Ve Ruh Neden Farklı Kavramlardır: Fark Nedir?
Video: Ruh ile Nefs arasındaki fark nedir? 2024, Aralık
Anonim

Çoğu zaman, "ruh" ve "ruh" terimleri eş anlamlı olarak kabul edilir. Ancak bunlar, bir kişinin kişiliğinin bileşenleri oldukları için ayrıdırlar. Gelecekte karışıklığı önlemek için, bu kavramların birbirinden nasıl farklı olduğunu bilmek daha iyidir.

Ruh ve ruh
Ruh ve ruh

Herhangi bir kişinin kişiliği ayrılmazdır ve üç bileşenden oluşur: beden, ruh ve ruh. Birleşirler ve iç içedirler. Genellikle son iki terim karıştırılır ve eş anlamlı olarak kabul edilir. Ancak Mukaddes Kitap bu iki kavramı birbirinden ayırır, ancak bunlar dini literatürde sıklıkla karıştırılmaktadır. Dolayısıyla bu konuda şüphelere yol açan kafa karışıklığı.

"Ruh" ve "ruh" kavramı

Ruh, bireyin maddi olmayan özüdür, vücudunda bulunur ve itici güçtür. Onunla bir insan var olabilir, onun sayesinde dünyayı öğrenir. Ruh yoksa hayat da olmaz.

Ruh, insan doğasının en yüksek derecesidir, onu çeker ve Tanrı'ya götürür. İncil'e göre, insan kişiliğini mevcut hiyerarşide diğer canlıların üzerine koyan onun varlığıdır.

ruh ve ruh arasındaki farklar

Dar anlamda, ruh, bir kişinin yaşamının yatay bir vektörü olarak adlandırılabilir, kişiliğini duygu ve arzuların alanı olarak dünyayla birleştirir. Teoloji, eylemlerini üç satıra ayırır: duygu, arzu ve düşünce. Başka bir deyişle, düşünceler, duygular, duygular, bir hedefe ulaşma arzusu, bir şey arzusu ile karakterizedir. Her zaman doğru olmasa bile seçimler yapabilir.

Ruh, Tanrı'nın peşinde ifade edilen dikey bir referans noktasıdır. Tanrı korkusunu bildiği için eylemleri daha saf kabul edilir. Yaradan için çabalar ve dünyevi zevkleri reddeder.

Teolojik öğretilere göre, sadece bir kişinin ruhuna değil, aynı zamanda hayvanlara, balıklara, böceklere de sahip olduğu, ancak yalnızca bir kişinin ruha sahip olduğu sonucuna varılabilir. Bu ince çizginin anlaşılması ve hatta sezgisel düzeyde daha iyi hissedilmesi gerekir. Buna ruhun, onu geliştirmek için ruhun insan vücuduna girmesine yardımcı olduğu bilgisi yardımcı olacaktır. Bir kişiye doğumda veya gebe kalma sırasında bir ruh bahşedildiğini bilmek de önemlidir. Ama ruh tam da tövbe anında gönderilir.

Ruh, insan vücudunun hücrelerine nüfuz eden ve tüm vücuda nüfuz eden kana benzer şekilde vücudu canlı kılar. Başka bir deyişle, bir kişi bir vücuda olduğu kadar ona da sahiptir. O onun özüdür. İnsan yaşadığı sürece ruh bedende kalır. Öldüğünde tüm duyuları olmasına rağmen göremez, hissedemez, konuşamaz. Ruh olmadığı için hareketsizdirler. Ruh, doğası gereği insana ait olamaz, onu kolayca terk eder ve geri döner. Ayrılırsa, kişi ölmez ve yaşar. Ama ruh, ruhu hızlandırır.

Önerilen: