Duygularınız hakkında konuşmak o kadar kolay değil. Bir kişinin kendisi bu duyguları tam olarak anlamaz ve onları paylaşma zamanı geldiğinde tamamen bir sersemliğe düşer. Karışıklık ve utangaçlık da bu konuda en iyi yardımcılar değildir. Ancak nasıl hissettiğinizi açıklamak bazen çok önemlidir. Anlaşılabilmeniz ve duyulabilmeniz için duygularınızı nasıl anlatabilirsiniz?
Talimatlar
Aşama 1
Duygular çok farklıdır: şaşkınlık, üzüntü, melankoli, neşe, mutluluk… Bunları ifade etmezseniz, çevrenizdeki insanlar hiçbir şey hissetmediğinizi düşünecektir. Bu oldukça sık olur. Bu nedenle, duygularınızı başkalarına göstermeye başlamanın ilk yolu, belirli duygular yaşadığınızı kendinize itiraf edin. Onları seslendirmeye karar verin. Duygularınızın dürüst ifadesi, başkalarıyla gerçekten uyumlu ve samimi ilişkiler kurmanıza izin verecektir, bu, insanlar arasındaki ilişkilerin temelidir.
Adım 2
Başkalarını yargılamamaya, birinci tekil şahıs ağzından konuşmaya dikkat edin. Örneğin, partnerinizin eve bu kadar geç gelmesine ama size önceden söylememesine üzülüyorsanız, o kişiye duyarsız ve size karşı kötü olduğunu söylemeniz daha olasıdır. Bunun yerine, böyle birine üzüldüğünü, onu daha erken beklediğini ve yakında seni görmeyi umduğunu söylemelisin. Garip görünse bile nasıl hissettiğiniz hakkında konuşun. Gerçek şu ki, hem yetişkinler hem de çocuklar, eleştirildiklerinde veya değerlendirildiklerinde pek hoşlanmazlar. Kendinizi kötü hissettiğinizi iletmeye çalışsanız bile, karşınızdakinin tepki göstereceği bir sitem veya iddia ile giydirirseniz, duyulmama riskiyle karşı karşıya kalırsınız.
Aşama 3
Duygularınız hakkında basit bir tonda konuşun. Üzgün veya acı verici, eğlenceli veya heyecan verici olduğunuzu basit kelimelerle anlatmak genellikle inanılmaz derecede zordur. Bu durumda, insanlar bir sarmalayıcı kullanır: ironi, alaycılık, şaka. Ancak muhatap samimi olduğunuzu anlamayacak, bunun ironi veya alaycılık olduğuna karar verecek. Tonunuz ve kelimeleriniz ne kadar sade olursa, aktardıkları anlamın muhataba ulaşma olasılığı o kadar artar.
4. Adım
Zamanını seç. Bazen insanlar, yorgun olduğunu veya bir şeyle meşgul olduğunu fark etmeden, muhatabın kafasına onları endişelendiren her şeyi "dökmek" için acele ederler. Duyulmanız ne kadar önemliyse, duygularınız hakkında konuşacağınız anı o kadar dikkatli seçin. Elbette tam tersi uca gitmemelisiniz: Doğru an olmadığını düşünerek hiçbir şey söylememelisiniz.
Adım 5
Bir kişinin kendi içinde o kadar uzun süre bastırdığı, sadece duygularını değil, aynı zamanda onların da duygularını paylaşma arzusunu bastırdığı, bunun hakkında kendi kendine bile söylemenin zor olduğu ortaya çıkıyor. Tam olarak nasıl hissettiğinizi anlamak için bir günlük tutmak yararlıdır. Bu, psikologların ve psikoterapistlerin sıklıkla tavsiye ettiği bir uygulamadır. Lev Tolstoy bile günlüğün kişinin kendisiyle, gerçek benliğiyle konuşmanın bir yolu olduğunu yazmıştı. Bu fırsatı kaçırmayın. Duygularınızın ne olduğunu anladığınızda, onları en iyi şekilde ifade etmenin bir yolunu bulacaksınız.