Tabii ki, müstakbel ebeveynler kalplerinde doğmamış çocuklarının cinsiyetiyle ilgili bir rüyayı beslerler: baba oğluyla nasıl futbol ve hokey oynayacağını hayal eder ve anne kızıyla şık elbiseler seçmek için nasıl alışverişe gideceğini hayal eder. Ya da belki tam tersi: baba onun güzel ve zeki bir kızı, mükemmel bir öğrencisi olmasını ister ve anne onun güçlü ve cesur bir oğlu, ailenin koruyucusu ve geçimini sağlayanı olmasını ister. Ama şimdi çocuk doğdu ve onun cinsiyetiyle anlaşmanız gerekiyor. Hayallerinizden vazgeçin ve çocuğunuza cinsiyetine uygun olmayan davranışları empoze ederek sakatlamayın.
Bir çocuk mu doğdu? Bu harika! Bir kız mı doğdu? Olağanüstü! Ancak daha önce bir çocuk yetiştirmiş olsanız bile, aynı yöntemlerle karşı cinsten bir bebek yetiştiremeyeceğinizi unutmayın. Erkek ve kız çocuklarının fizyolojisi ve psikolojisindeki fark çok büyüktür ve bu nedenle farklı şekillerde yetiştirilmeleri gerekir.
Doğası gereği kızlar daha esnektir, çevredeki değişikliklere daha kolay uyum sağlarlar ve daha hızlı büyürler. Erkek çocuklar ise sürekli olarak uygun koşulları aramaya, ilerlemeye meyillidirler. Kız ve erkek çocukların bu davranışsal özellikleri, oyun örneklerinde açıkça görülmektedir: kızlar çoğunlukla görmelerine değil işitmelerine güvenirler, kapalı bir alanda oynayabilirler ve nesnelere uzun süre bakabilirler. Oyunlar için kızların odadaki köşeleri yeter. Erkek çocuklar ise geniş alanları keşfetmeyi ve uzak görüşe odaklanmayı tercih ederler. Aktif oyunlar oynamaktan, koşmaktan ve zıplamaktan, çitlere tırmanmaktan vb. hoşlanırlar.
Kadının hikmeti, şefkati, merhameti, yumuşaklığı, tahammülü ve manevi gücü yüksek olmalıdır. Bir erkek ise fiziksel olarak güçlü, cesur, kendine güvenen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve sevdiklerini koruyabilen olmalıdır. Çocuklarınızda bu nitelikleri yükseltin, kıza oyuncak bebekler alın ve onunla anneler ve kızlar gibi oynayın ve oğlana arabalar, gemi maketleri ve uçaklar verin. Çocuğunuza çocukluktan bağımsız olmayı öğretin: Yardımı tamamen sembolik olsa bile, size yardım etmesine, gerekli ev işlerini yapmayı ve yetişkinlere yardım etmeyi öğrenmesine izin verin. Çocuk, ebeveynlerinin ne yaptığını görmeli ve elinden geldiğince yardım etmelidir: vazo getirmeli, çiçek koymalı, masayı silmeli, bir fincan yıkamalı, duvara küçük bir çivi çakmalı, alet getirmeli, vb. Çocuğun gerekli olduğunu hissetmesine izin verin. sizin tarafınızdan, önce basit şeyleri yapmasına izin verin, ardından giderek daha zor görevleri ve ev işlerini yapmayı öğrenir.
Erkek ve kız çocukları arasındaki eğitim farkı da büyüktür. Kızlar, kural olarak, daha verimli ve özenli, daha doğru ve işi iyi yapmaya çalışıyorlar. Öte yandan, erkekler malzemeye daha yavaş dalarlar, çok basit bir şeyden başlayarak ve yükü kademeli olarak artırarak açıklanmaları gerekir. Erkekler materyalin tekrarı, aynı eylemlerin sürekli performansı (bir problem çözerken algoritmaya bağlılık) ile ilgilenmezler, yeni, standart olmayan, orijinal bir çözüm aramaları gerekir. Okullarda genellikle bu erkeksi özellik öğretmenler tarafından bastırılır ve şöyle bir şey olur: Çocuk benzer problemleri aynı yöntemle çözmeye zorlanır, önce sıkılmaya başlar sonra sinirlenir, içine kapanır, öğretmene kızar, yeni malzeme algılamak istemiyor. Erkek çocukların nazikçe dürtülmeleri, onlara kendi standart dışı çözümlerini keşfetmeleri için yardımcı olunmalı, ancak aynı zamanda işi dikkatli bir şekilde gerçekleştirmeleri ve resmileştirmeleri öğretilmelidir. Dikkatsizce yapılan hatalar nedeniyle temelde yanlış bir cevap verirse çözümün maliyeti ne olur? Aksine, kızlara standart olmayan, orijinal bir şekilde yıkamayı, örneklere dayanmadan kendileri bir çözüm bulmayı öğretmeleri gerekir.
Duygusal olarak, erkekler ve kızlar da çok farklıdır. Birçok kız, duygularını çok uzun süre koruyabilir, erkekler ise kısa bir süre için derin ve güçlü duygular yaşama eğilimindedir. Ayrıca, kızlar çoğu zaman duygularını kendi içlerinde tutamazlar, erkekler ise duygularını saklamaya çalışırlar. Sonuç olarak, ebeveynler bu özellikleri dikkate almadan sıklıkla hata yapmaktadır. Bir babanın kızına söylediği sert, nahoş sözler onun ruhunda derin bir iz bırakabilir. Bir kız çok uzun süre endişelenebilirken, babası hakaretini çoktan unutmuştu. Annesi tarafından azarlanan bir çocuk çok üzülebilir ama bunu belli etmemeye çalışır. Çocuğun sözlerine kayıtsız kaldığını düşünen anne daha da sinirlenir. Çocukların kolayca incinebileceğini unutmayın. Sağduyulu ve sakin olun.