Çoğu zaman, caddede yürürken, eksik eşle ilgili hoş olmayan ifadelerin eşlik ettiği, aile yaşamının hararetli tartışmalarına yanlışlıkla tanık olabilirsiniz. Ama bunu ikinci yarı için nasıl söyleyebilirsin? Bir evlilik yaptıktan sonra insanlar bir aile kurmaya, tek bir bütün olmaya ve birlikte seçilen yaşam yolunda ilerlemeye çalışırlar. Ya evlilik öncesi hayallerinizi gerçekleştiremezseniz? O zaman aile hayatında neşeyi nasıl bulabilirsin?
Öncelikle eşinizle ilgili kötü ifadelerden kurtulmanız ve onu “biz” oluşturarak, kendinizin ayrılmaz bir parçası olarak kabul etmeniz gerekir. Bir kişi, ne olursa olsun, dikkatle, korkuyla kendine her zaman iyi davranacaktır. Diğer yarısı da aynı tavrı hak ediyor. Sonuçta, bir zamanlar ikisi de karşılıklı anlaşma ve sevgi ile sicil dairesine geldi.
İkincisi, hayatın kısa olduğunu ve yanlışlıkla başka birine hakaret edebileceğiniz veya rahatsız edebileceğiniz birçok andan oluştuğunu hatırlamanız gerekir, bu da gelecekte kimseye gereksiz yere kavga ve sitemlere yol açacaktır. Ne yazık ki, bunlar kaçınılmazdır ve çift uzun süre birbirlerine sürtünür. Bu durumda, diğer yarısını içtenlikle affetmeyi öğrenmek, neden böyle bir eylemde bulunduğunu anlamak ve durumu şikayetlerle tartışmak en iyisidir. Anlaşmazlıkları ve olumsuzlukları ertesi güne taşımamalısınız. Bu, yeni çatışmalara neden olabilir. Gelecekte ideal hale gelebilecek bir ilişkide ancak benzer bir yol izleyerek ruhsal yakınlığa ulaşabilirsiniz.
Üçüncüsü, mutlu bir aile yaşamının önemli bir garantisinin, her ikisinin de diğer yarısının gerektirdiği biçimde birbirlerine olan sevgisini pekiştirebilme yeteneği olduğu dikkate alınmalıdır. Birinin sevildiğini her gün duymaya ihtiyacı var; biri aşk kahramanlıklarını ve kanıtlarını bekliyor ve biri için güçlü bir gece kucaklaması yeterli. Partnerin neye ihtiyacı olduğunu bilmek ve ona sevgi tezahürünün başka bir "kısmını" zamanında sağlamak önemlidir. Gerçekten de, aile hayatında neşe bulmak için, yakındaki kişiye dikkat etmeniz, onu anlamanız ve kabul etmeniz yeterlidir.