Hangi zamanda yaşarsak yaşayalım, oyun her zaman okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların önde gelen etkinliği olmaya devam ediyor. Modern cihazların oyun endüstrisine girmesine rağmen, aktif açık hava oyunları hala geçerliliğini koruyor.
Çocuklar arasında en yaygın olanlardan biri trafik ışığı oyunudur. Kuralları oldukça basittir. Başlangıçta iki çizgi çizilir. Oyuncular ilk sıra boyunca durur. Sürücü birinci ve ikinci sıralar arasında duruyor. Oyuncuların çoğundan uzaklaşması ve biraz renk bağırması gerekiyor. Giysilerinde bu rengi taşıyanlar özgürce karşı çizgiye geçerler. Belirtilen rengi giymeyen diğer oyuncular karşı çizgiye geçmelidir. Liderin görevi koşucuyu yakalamaktır.
Bir sonraki oyun da tüm çocuklar tarafından sevilir. "Süpürge" denir. Bu oyun, yakalama ve toplanma egzersizlerinin bir simbiyozudur. Sürücünün hesabına göre herkes farklı yönlere dağılmış. Ardından, lider birini yakalamalı. Yakalanan kişi aynı zamanda ikinci lider olur. Ayrıca, yakalanan tüm oyuncular lider olur. Bu, bir kişi kalana kadar devam eder.
Daha da eğlenceli bir oyun ise "Telefon". Oyuncular tek sıra halinde sıralanır. Sıradaki ilk kişi bir kelime bulur ve ikinci kişiye çabucak telaffuz eder. Böylece zincir boyunca söz son kişiye ulaşır. Son oyuncu kendisine ulaşan kelimeyi yüksek sesle söylemelidir. Oyunun sonunda kelimeler o kadar bozuluyor ki bazen ilk kelimenin şekli tamamen bozuluyor. Bu tür kelime oluşturma bazen çok komiktir. Çocuklar kelimelerin sesiyle oynamayı severler. Bu oyun sadece işitmeyi değil, aynı zamanda zihinsel işlevleri de geliştirir: algı, hayal gücü, konuşma, dikkat.
Top oyunları da popülerdir. Böyle bir oyun "Cripple". Yaklaşık 15 kişilik bir oyuncu ekibi bir daire içinde duruyor. Oyunun özü, topun bir kişiden diğerine düzensizce uçmasıdır. Atışlar spontane olmalıdır. Atışın yönlendirildiği kişi topu yakalayamazsa, atan kişi vücudunun herhangi bir bölümünü, sesini veya görüşünü alabilir.
"Fanta" oyunu oldukça eski ama yine de alakalı. Özü, görevleri olan kartların önceden hazırlanmış olması gerçeğinde yatmaktadır. Bu oyunda ne kadar çok oyuncu olursa o kadar iyi. Her oyuncu sırayla görevin yazılı olduğu kartlardan birini çıkarır ve onu tamamlamaya çalışır. Görev çok basit değil verilmelidir. Örneğin, tanımadığınız bir numarayı arayın ve köfte satın almayı teklif edin. Bu oyunda, eylemlerin belirsizliğine tolerans iyi gelişir.